Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Her yıl Mayıs ayının 10. gününü, fiziksel aktivitenin faydaları konusunda savunuculuk yapmak, bu faydalar konusunda toplumu bilgilendirmek, yaşamın her alanında fiziksel aktiviteyi arttırmak ve bulaşıcı olmayan hastalıkları önlemek için “Sağlık için Hareket Et Günü” olarak belirlemiştir. Bu özel günde, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle bireyler, daha hareketli bir yaşam için teşvik edilmektedir. Fiziksel aktivite, iskelet kaslarının çalışması sonucu enerji harcanan tüm vücut hareketleri olarak tanımlanmaktadır. Boş vakitlerde yapılan hareketler, bir yerden bir yere gitmek veya kişinin çalışırken yaptığı tüm hareketler bu gruba dahildir. Sağlığı iyileştirmek için fiziksel aktivitenin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Düzenli olarak yapıldığında fiziksel aktivitenin bireysel, toplumsal ve küresel düzeyde faydalarından bazıları; Kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve kontrol altında tutulması, Depresyon ve anksiyete semptomlarının azaltılması, Düşünme, öğrenme ve karar verme becerilerinin iyileştirilmesi, Gençlerde sağlıklı büyüme ve gelişmenin sağlanması, Genel iyilik-halinin geliştirilmesidir. Sağlığın korunması ve geliştirilmesi için fiziksel aktivitenin süresi ve sayısı; bireyin yaşına, cinsiyetine ve özel gruplara (hamileler, kronik hastalığı olan bireyler gibi) göre değişiklik göstermekle birlikte sağlıklı bir birey için fiziksel aktivite; haftada 5 gün en az 30 dakika orta şiddette (hızlı yürümek, düşük tempolu koşular, dans etmek, ip atlamak, yüzmek, masa tenisi oynamak, yavaş tempoda bisiklet sürmek vb) veya haftada en az 3 gün en az 20 dakika yüksek şiddette (tempolu koşu, basketbol, futbol, voleybol, hentbol ve tenis oynamak, step-aerobik derslerine katılmak, tempolu dans etmek vb.) olarak önerilmektedir .
Dünya Sağlık Örgütü tarafından fiziksel aktivitenin artırılması amacıyla, 2018-2030 yılları için hazırlanan Küresel Eylem Planı 2018 yılında DSÖ’ne üye tüm Ülkelerde yürürlüğe girmiştir . Küresel Eylem Planında bireyden başlayarak aktif çevre ve topluma ulaşılması hedeflenmektedir. DSÖ tüm üye ülkeleri bu konuda politikalar geliştirmeye davet etmiştir. Türkiye’de bu hedef doğrultusunda 2010 yılında uygulamaya alınan “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” düzenli aralıklarla, güncel şartlara uygun olarak düzenlenmekte ve çeşitli uygulamalar yapılmaktadır.
Unutmayalım ki hiçbir program toplum katılımı sağlanmadan başarıya ulaşamaz, bu nedenle kendi sağlığımız ve toplumun sağlığı için;
Haydi hareket edelim! Hepimiz, her yerde, her gün!